#BEBEĞİMİZİN ÖZ GÜVENİNİ NASIL ARTTIRABİLİRİZ?

Bu soru gerçekten ömür boyunca düşünüceğimiz bir soru! İyi ebeveyn olmak çocuğumuzun doğumuyla beraber isteklerini anlayıp  ona yardımcı olarak başlıyor. Konuşmaya başlamasıyla beraber de etkin bir dinleme yapıp onun aslında ne demek istediğini ona yönelticeğimiz sorularla anlayıp, sonra da sorununun sonucunu kendisinin bulmasına yardım ederek devam ediyor.

Etkin dinleme 3 yaşından büyük çocuklarda işe yarıyor ama konuşmaya başlamamış bebeklerde ne yapabiliriz?

 

Etkin dinlemenin yalnızca konuşabilen çocuklar için geçerli olduğu fikri yanlıştır. Ancak bebeklerde etkin dinleme yapabilmek için sözsüz iletişim konusunda ek bilgiler gerekir.

Bebek olmanın zorlukları;

  • Bebeklerinde  gereksinimleri vardır ve karşılanmadığında sorunlar yaşarlar. Üşürler, Acıkırlar, bezleri ıslanır, susarlar,hastalanırlar ve hareketleri engellenir.Ve bunları ifade etmek içinde ağlama veya bağırma yöntemini tercih ederler.  Bu da ebeveynlere bazı sorunlar yaratır. Çoğu zamanda çaresiz kaldığımız olur. Özellikle 2 yaş  civarında.
  • Bebekler gereksinimlerini gidermek için  ebeveynlerine ihtiyaç duyarlar. Mesela elma isteyen bir  bebeğin mutfağa gidip buz dolabını açıp elma yediği görülmemiştir.
  • Üçüncüsüde bebekler kendi gereksinimlerini sözlü olarak ifade edemezler.
  • Dördüncüsü belirli bir aydan sonra bu genellikle 9 ay dan sonra olur. ne istediğini bilmeye başlayıp, bunu anlatamamak bebekte huysuzlanmaya sebep olur. Ay olarak büyüdükçe de öğrendiği kelimelerin sayısı artar ancak ses tellerinin yanındaki sinirler gelişmediğinden konuşamaz ve kendini ifade etmekte çok zorlanır. Ardından da 2 yaş sendromu dediğimiz olay gelir.

*

 

Ebeveyn ve çocuk arasında ki bağ bu aylarda kuvvetlenmeye ve  çocuğun kişiliği  bu aylarda oturmaya başalar. Ebeveynler çocuğun sorununu, isteğini ne kadar çabuk anlarsa, bu çocukta öz güven oluşumuna sebep olur. Daha huzurlu ve mutlu bir çoçuk olur. Aksi takdirde ağlamaya yada birşeyleri isterken bağırma alışkanlığı gelişir. E tabi bu  ailelerde başka bir sorun sebebidir. " Çocuğum devamlı bağırıyor" diye mutsuz olurlar.

 

Sabah 5:30 'da bebek ağlamaya başlar. Belli ki bir sorunu var ama bunu ebeveynine anlatamaz. Ebeveynde üşüdü mü, acıktı mı, süt mü istiyor yoksa susadımı bilemez. Bilinçli bir ebeveyn ise hepsini tek tek dener. Doğru sonuca ulaşana kadar bebekte ağlamaya devam eder. 

 

Bir diğer örnekte  çocuk yatağında oynarken dolabının üstünde duran ayısını istiyordur ama siz doğru sonuca ulaşana kadar diğer oyuncakları denemiş olursunuz. Aylar ilerledikçe de sizin aceleniz olduğunda al  işte bununla oyna şimdi vaktim yok gibi bir yaklaşımla  sonuca çabuk ulaşırsınız. Halbuki çocuğun istediği o değildir. Başlarda ağlamayı sürdürür. Sonralarda da annem beni anlamıyor diye düşünür. Ebeveyn çocuk arasındaki bağ da kopukluk bu noktada başlar. Evet bu kopukluk bebeklik çağlarımızdan başlıyor. Ve kendini geliştirmemiş anne babalarda  ergenlik çağında ileri düzeye ulaşıyor.

 

Peki ne yapabiliriz?

Onların kendilerini ifade edebilme gücünü onlara verebiliyor olmak ;

  • Çocuğumuzda öz güven artışına sebep olur.
  • Onların daha huzurlu olmasını sağlar
  • Zamanımızdan tasarruf etmemize sebep olur.
  • Bizim daha mutlu ebeveyn  olmamızı sağlar.

 

Bu şartlar altında  altında Bebek İşaret dilini öneriyorum ben. Bazıları diyebilir  neden işaret dili öğretiyim zaten konuşucak. Bu konuşmasını geciktirir. Hayır aksine  ses telleri gelişene kadar kelime dağarcığının gelişmesine sebep olur ve daha çabuk konuşmasını sağlar. Zaten biz  büyükler bile konuşurken kelimelerimizi  desteklemek için ellimizi, kolumuzu, vücudumuzu kullanıp  konuşmamızı  desteklemiyor muyuz? İşte bebek İşaret dili de böyle;

 

  • hem kelime olarak   söylüyoruz;
  • bu arada yüzüne bakıyoruz  ağızımızdan kelimeni çıkışını görüyorlar. Çoğu anne baba çocuklarıya arkaları dönük konuşuyor, çocuk sadece görüyor. Bebek işaret diliyle ebeveyn çocuk arasındaki bağda daha güçlü hale geliyor.
  • hem duyuyorlar.
  • hemde yapıyorlar; yani pekiştireç çok  dolayısıyla bir kelimeyi daha çabuk öğreniyor. konuşmaya başlayana kadar da  bağırmak yerine  elleriyle ifade ediyor. Bu da onda öz güven artışına sebep oluyor.

 

Ebeveyn çocuk arasındaki ilişki daha bebekken kuvvetlenmeye başlıyor.  Dolayısıyla daha mutlu çocuk , daha mutlu aile oluyor. Kendi başına anlatabilme gücünü çocuğunuza ne kadar erken verirseniz, ondaki kendine güvenen birey hissini daha 6 aylıkken almaya başlarsınız. Bunu denedim ve gördüm. Derin kendini koca adam gibi ifade edebiliyor. Ve kelimeleri söylemeye başladıkça da işaret dilini atıyor. Bazen sesini taklit ediyor ben anlamazsam hemen işaret dilini kullanıyor.

 

Çocuğunuzla masa da bağrışmadan  anlaşabilmek, ne istediğini yada ne zaman yemeğin bittiğini  anlatabilmesi mükemmel bir his.

 

Her hangi bir sorunuz olursa lütfen çekinmeden bana mesaj yada email atabilirsiniz.

 

Mutlu Bebekler, Mutlu Aileler

 

Sevgiyle Kalın,

Tuba Üstün